Neden Üşürüz?

NEDEN ÜŞÜRÜZ?

Kışla birlikte hava sıcaklıkları düşer. Biz bisiklet tutkunları soğukta pedallamak zorunda kalırız. Soğuktan, sıcaktan etkilendiğimiz kadar olumsuz etkilenmeyiz. Bunun nedeni pedallamak için harcadığımız enerjinin bir kısmının ısıya dönüşmesidir.

Soğukta ilk el ve ayaklarımız üşür. Beden ısımız 37 derecedir. Bu vücut yüzeyinde. el ve ayaklarda 33 dereceye kadar düşebilir. Vücut ısı kan dolaşımı ile düzenlenir. Soğukta el ve ayaklara giden kan azalır. Böylece yaşamsal, iç organların ısısı korunur. El, ayak, burun ve kulak gibi organların ilk üşümesi bundandır.

Beden ısısı 35 dereceye düştüğünde hipotermi başlar. Hipotermi doku ve organ kayıplarına, giderek ölüme neden olabilir. Bunlar genellikle bisikletlilerin karşılaştığı durumlar değildir.

SOĞUKTAN NASIL KORUNURUZ?

Öncelikle, bedenimizin ısı üretebilmesi için yeterli besin ve sıvı kaynaklarına sahip olması gerekir. Tur öncesinde beslenme ve yeterli sıvı alımı enerji kaynaklarımızı sağlar. İki saat ve daha uzun turlarda acıkmadan yemeyi, susamadan içmeyi unutmamalıyız.

Sürüş boyunca kuru kalmak önemli. Terden ıslanmayan, nefes alan giysiler kuru kalmamızı sağlar. Kat kat lahana formunda giyinmek, ısındıkça, terlemeden incelmeye fırsat sunar.

Etkinlik başında çok kalın giyinilmez. Hatta biraz üşüyerek başlamak en iyisidir. İlk 5-10 dakikada beden kendini ısıtacaktır. Durmak zorunda kalındığında giyilecek bir ceket gerekebilir.

Özellikle el ve ayaklarda yalıtımı güçlü giysiler seçilmeli. Yün ya da termal eldiven, çorap iyi iş görür.

Baş bedenin en çok ısı kaybeden bölümüdür. Kışın bere, buff ve termal maske bulundurmak, ihtiyaca göre birini seçmek en iyisi olur. Bütün bu yedek giysiler için bir bagaj ya da sırt çantası kullanışlı olur.

Doğru giysiler seçildiğinde kışın soğukta da bisiklet keyfinden yoksun kalmayız. İşe, okula, çarşıya, pazara bisikletimizle kolayca ulaşabiliriz